13 Eylül 2007 Perşembe

GEBE VE EMZİKLİ KADINLARIN BESLENMESİ

Gebelik ve emziklilik kadınlar için doğal fizyolojik olaylardır. Ana rahminde be­beğin büyüyüp gelişmesi, annenin aldığı besinler sayesinde gerçekleşir. Annenin aldığı besin maddeleri plasenta yoluyla fetusa taşınarak bü­yümesini sağlar. Gebelikte fetusa taşınan besin maddelerinin kadının kendi gereksinimi olan besin maddelerine ilave ola­rak alınması gerekir.
Emziklilikte ise anne bebeği için süt salgılar। Bu süt, annenin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Sütün salgılanması için gerekli olan besin maddelerinin de annenin ihtiyaçla­rına ek olarak sağlanması gerekir.

Gebelik ve emziklilikte kadının beslenmesinde iki amaç izlenir:

1. Kadının kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak vücudundaki besin mad­deleri yedeğini dengede tutmak.
2। Gebelikte bebeğin normal gelişmesini, emziklilikte de salgılanan sütün gerek­tir­diği enerji ve besin maddelerini tam olarak karşılamak.

Gebelikte ve emziklilikte gerekli enerji ve besin maddelerinin karşılanması; bebe­ğin normal büyüyüp, sağlıklı olması kadar, anne sağlığı açısından da önem taşır। Gebe kadın yeterli ve dengeli beslenemediği zaman, kendi vücut dokularını harcayarak yavru­sunu geliştirmeye çalışır. Bu durumda bebek yeterince gelişemez. Bedenen ve zeka yö­nünden gelişiminde gerilikler olur. Bebeğin premature ve düşük doğum ağırlıklı olması ihtimali artar.

Yeterli ve dengeli beslenemeyen gebelerde düşük yapma, gebelik toksemisi gö­rülme olasılığı arttığı gibi kansızlık, kemiklerde yumuşama hastalığı (osteomalasi) ve kansızlıktan dolayı doğumda kanama tehlikesi de artar।

Emzikli kadın, yeterli enerji ve besin maddelerini sağlayamadığı zaman kendi vü­cut dokularından kullanarak süt salgılamaya çalışır। Bu durumda bebek için yeterli süt salgılanamadığı gibi anne zayıflar, hastalıklara karşı direnci azalır, kemiklerde yumu­şama ve dişlerde çürüme olur.

Özellikle çok sayıda ve sık doğum yapan kadınlarda ve 19 yaşından önce, daha kendisi büyüme çağını tamamlamadan, adolesan dönemde gebe ve emzikli olan kadın­larda yetersiz ve den­gesiz beslenme sonucu ortaya çıkan zararlar daha da büyüktür।

Yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda gebelikte ve emziklilikte ortaya çıkan sakıncalı durumları önlemek için, gebe ve emzikli kadının günlük beslenmesinde yeterli enerji ve besin maddelerinin sağlanması gerekir। Gebelikte ve emziklilikte, bebeğin gelişmesi ve süt salgılanması için; enerji, protein, demir, kalsiyum ve çeşitli vitaminlere olan gereksinimlerde artışlar olur।
Gebe ve emzikli kadınlar, “Yeterli ve Dengeli Beslenme” konusunda belirtilen çeşitli yiyecek gruplarından günlük alınması gereken miktarlara ilave olarak belirli miktarlarda almak zorundadırlar.
Gebe kadınların et grubundan, sebze ve meyvelerden, süt ve mamullerinden gebe olmadan önceki beslenmelerine göre daha fazla yemeleri gereklidir। Tahıl, yağ ve şeker grubundan fazla alınmasına gerek yoktur. Fazla alındığı takdirde aşırı kilo artışına neden olurlar. Emzikli kadınlar da normal beslenmelerine ilave olarak et grubu, sebze-meyve, süt ve tahıllar grubundan almalıdırlar. Emziklilikte enerji, protein ve vitamin ihtiyaçlarındaki artışlar gebeliğe göre daha fazla olduğu için sebze ve meyvelerden 2, tahıllardan da 1.5 porsiyon fazladan yiyecek alınması gerekli­dir.

Halk arasında gebe kadınlara “iki canlı” tabir edilerek her şeyden iki katı kadar yedirme eğilimi vardır। Gebelerin her şeyden iki misli fazla değil, bazı yiyeceklerden belirli miktarda fazla yemeleri uygundur. Oysa emziklilikte fazladan yenilmesi gereken yiyecekler ve miktarları daha çok olmasına rağmen, bu durum çoğu zaman göz ardı edilmektedir.

Gebelikte ilk 3 ayda 1-2 kilogram (kg), daha sonra ayda ortalama 1।5 – 2।0 kg ol­mak üzere, gebelik boyunca toplam olarak 9-12 kg ağırlık artışı olur. Ağırlık artışının 9 kg’dan az olması, kadının yeterli enerji alamadığını ya da fazla çalışarak aşırı enerji harcadığını gösterir. Bu durumda kadının yorucu işlerden kaçınması, tahıl ve yağ-şeker grubundaki yiyeceklerden daha fazla alması gerekir. 12 kg’dan fazla ağırlık artışı ise gereğinden fazla enerji alımına işaret eder. Bu durum, ağırlık artışının ödemle birlikte olmadığı haller için geçerlidir. Fazla ağırlık ka­zanma doğumda güçlüklere yol açar. Bu nedenle gebe kadının fazla enerji sağlayan yağ-şeker ve tahıl grubundaki yiyeceklerden daha az tüketmesi gerekir.

Gebeliğin ilk dönemlerinde kadında bulantı, kusma, öğürme gibi sindirim sistemi bozuklukları görülebilir। Bu durum bir süre sonra geçer. Bu gibi durumlarda gebe kadı­nın azar azar, sık sık ve daha çok kuru yiyecekler alması gerekir. Yemeklerin az yağlı, görünüş yönünden iştah açıcı olması, sofrada yoğurt ve limon bulundurulması da yararlı olur. Şiddetli ve sürekli kusma durumunda vakit geçirmeden sağlık ocağı veya diğer bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.

Gebe ve süt emziren kadınların doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanmaları sakın­calıdır. Emzikli kadının doktor tavsiyesi ile zorunlu ilaç kullanması durumunda, ilacın kana ve süte ulaşmaması için, annenin ilacı, emzirmeden hemen önce ya da hemen sonra alması en doğrusudur.
Doğumdan sonraki birkaç ay içerisinde doğum kontrolü amacıyla oral kontra­septif kullanan kadınların süt miktarlarında azalma görülmüştür। Yalnız progestin (progesteron) içeren koruyucu hapların (Mini Hap) süt üzerine olumsuz etkisi olmadığı kanıtlanmıştır.

Bu nedenle emziren kadınlar için, bu türden haplar ve rahim içi aracın en iyi ko­ruyucu yöntemler olduğu söylenebilir।

Emziklilikte lahana, pırasa, karnabahar, soğan, sarımsak gibi yiyeceklerdeki bazı maddeler süte geçerek yeni doğan bebekte gaz şikayetine neden olabilir। Bu durumda anne bu tür yiyecekleri bir süre yememelidir.

Gebe ve emzikli kadınlar sigara ve alkol kullanmamalı, aşırı çay ve kahve içmek­ten kaçınmalıdırlar।

Sigara dumanı ile vücuda alınan zararlı maddeler; gebelikte kan dolaşım yoluyla, emziklilikte sütle bebeğe geçerek olumsuz etkilerini gösterir. Gebelik süresinde sigara içen kadınların bebekleri, içmeyen kadınların bebeklerine göre ortalama 200 gram daha zayıf doğmaktadır. Çay ve kahve; gebe ve emzikli kadınlara protein, vitamin ve mine­raller gibi yararlı besin maddelerini sağlamadığı gibi, fazla alınmaları durumunda be­bekte huzursuzluk ve uykusuzluğa yol açarlar.
Bu kadınlar için en iyi içecekler; süt, ayran ve taze sıkılmış meyve sularıdır। Ay­rıca gebelik ve emziklilikte kadının artan demir ve kalsiyum gereksinmesini karşılamak için, günlük beslenmede bu maddelerce çok zengin olan pekmeze mutlaka yer verilme­lidir.

Son Söz

Gebelikte bebeğin normal ve sağlıklı gelişmesi, emziklilikte de bebeğin sağlıklı büyümesini sağlayacak yeterli süt salgılanması için gebe ve emzikli kadınların beslen­melerinde mutlak surette değişik yapmaları gerekmektedir. Bu nedenle gebe ve emzikli kadınların beslenmelerine aile içinde önem ve öncelik verilmelidir.